27 Aralık 2010 Pazartesi

Sayın Nazlı Ilıcaktan İnciler "Kayseri İftirasında Son Hamle"

Bu akşam eve geldiğimde, twitter günlüklerine bir göz attım, eh artık siyasi mücadeleye el attık ya, vatanımıza sahip çıkmak boynumuzun borcudur diyerek, Sayın Ilıcağın bugün ki yazım başlıklı tweet'ini gördüm.

Doğal olarak açtım ve okudum. İnanın tebessüm etmekten başka birşey gelmedi elimden.

Sayın Ilıcağın Köşe Yazısı

Yayını yapan yayın kuruluşunun kuralları gereği burada alıntı yaparak yazıya cevap veremiyorum. Hepinizden ricam bu yazımı okumadan lütfen sayın Ilıcağın yukarıda bağlantısını vermiş olduğum yazısını öncelikle okumanızdır.

Evet eğer yazıyı okuduysanız bir belediye başkanının ilgili kişiye ruhsat vermemeye uğraşmasını, yosuzluk yapmış olamayacaklarının kanıtı olarak sunuyor Sayın Ilıcak.

Şaşırmamak gerekir, kendisi her gün şurda, burda işlerini takip etmek zorunda olmadığından ve kendisinden rüşvet almak için halletmesi gereken işleri, durmadan yokuşa süren yetkililerle uğraşmak zorunda olmadığından bu işin taktiklerinden bi haber olması gayet doğaldır.

Sayın Ilıcak bazı kişiler, bazı makamlarda ciddi miktarda yolsuzluk gelirlerini bu yöntemle edinmektedir.

Vatandaş işini ilgili makam yada şahsa götürür,orada görevli kişiler sizi dinler, sonrasında o işin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı ya da gerçekleşebilmesi için bir alay ruhsat ve belge alması gerektiği kendisine ifade ederler. Hatta bu konuda başvuru yapmak; daha önce hiç gündeme gelmeyen, tozlu kural kitaplarında yazan elli tane, sizin bi haber olduğunuz kural ve kaidenin ortaya çıkmasına ya işinizin gerçekleşmemesine yada mühürlenmesine sebep olur.

Eh, siz o iş için muhtemelen bir ton para akıtmışsınızdır, size bir maliyeti olmuştur. Açmak yada istenen belgeyi almak zorundasınızdır ve araya tanıdıklar sokulmaya başlar, birileri gider gelir,sonra bir tanıdık yetkiliye yakın bir insan tanıyor olur ve sonunda aslında işin bir şekilde çözülebileceği yönünde bir bilgi gelir size.

Tabi bu hacetin giderilebilmesi için bir külfet olacağı söylenir ve sizde ya bu külfete katlanırsınız yada üstüne bir bardak su içersiniz.

Dediğim gibi Sayın Ilıcak tartışmasız dürüst kişiliği ile ve bulunduğu sınıf gereği bu tarz işlerle muhatap olmadığından, safane bir biçimde içten bir dürüstlükle yukarıda okuduğunuz yazıyı yazmış olsa gerek.

Ancak kendisini temin ederimki açıklanan belgeler ilgili suçluların ifadeleri, o ifadeyi verenlerin bir takım belgeleri imzaya yada onaya yetkili olmaması kendisinin savunduğu o belediye başkanının suçlu olabileceği kanaatinin toplumda güçlenmesine sebep olmakta, hükümetin resmi ağızlarının suskunluğu ya da ciddiye alınamayacak yalanlamaları bizleri iknaya yetmemektedir.

Her Türk vatandaşı gibi bende AKP'nin ve kadrolarının vatandaşına verdikleri sözü tutarak kendi içlerindeki yolsuzluk unsurlarını temizlemelerini bekliyor ve istiyorum. Ben kendi şahsıma bunun takipçisi olacağım.

Saygılarımla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder