Duy feryadımı zibidi...

Bugün Beytüşşebap şimdilik 10 şehit, dün şemdinli, önceki gün şırnak liste uzayıp gidiyor...

Terörle mücadelenin ne olduğunu bilen bir insan olarak mücadelenin kayıpsız olmayacağını bilecek kadar uzun süre geçirdim güney doğuda, ama benim bile canım yanıyor her şehit haberi okuduğumda.

Yine devlet büyükleri çıkıp televizyonlarda "intikamlarını alacağız..." , "Bıçak kemiğe dayandı !", "İtidalli olmamız lazım !" gibi zırvalıkları savurup duracaklar ortalığa.

Ya sonra ???

Ya sonrası belli şimdiden subaylarımızı sindirmek için balyoz davasını sonuçlandırıp, ergenekondan birkaç kişiyi daha içeri alacak, buna karşın KCK davalarından yargılanan köpek soylarını salı verecekler.

Apo yatlarda, devlet konaklama evlerinde keyfedecek ! Hükümet kardeşlik, ileri demokrasi, özgürlükler diye apo iti ile masalarda sözler verecek !

YETER ARTIK BU RİYAKARLIĞINIZ !

YETER EVLATLARIMIZI PİS EMELLERİNİZ İÇİN FEDA EDİP DURDUĞUMUZ!

Vatan bizim vatanımız elbette seve seve ölürüz uğruna... Elbette o şerefli üniformanın içinde vurulup tertemiz alnımızdan uzanırız şevkle mukaddes vatan toprağına...

Ama siz istediğiniz yada o doymak bilmeyen ağızlarınızdan akan pis irirnlerinizi saçasınız diye değil Türklüğümüzü, Vatanımızı, Bayrağımızı, kutsal olan her şeyimizi korumak için yaparız bunu.

Komşularla sıfır sorun dediniz geldiğiniz nokta ortada...

Suriye ile düşman oldunuz aklınız fikriniz savaşmakta, e barak amca size beyzbol sopasınıda gösterdi hepten şevkle saldırdınız Suriye batağına. Allahtan vatandaş yemedi de yalanlarınızı  kalkmadı ayağa savaş diye... Üzülerek söylediniz bu durumu eş başkanlığınızı ilan eden sevgili obamanıza, "Halkı ikna edemiyoruz !!!"

Arada yardımda attı size Barak emmi; malum Gaziantep olayı..

"Dışardan İşleyen" bakanımızın dediği gibi Suriyenin işine benzemek bir yana dursun, resmen CIA işi idi nede olsa... Ama onuda yemedik bu defa.

Şimdide Pkk kozu ortalıkta kan kusuyor vatan evlatlarına !

Kimin emriyle sizce ?

Durun yormayayım sizi ben söyleyeyim CIA başkanı geldi bugün memlekete eş başkan olacak kabadayı geçinen ödlek herife ders vermeye... Gelmeden de malzeme lazım adama bizim azı bozuk sustalı maymunu sıkıştıracak ya... Aaa ne tasadüf pkk gene yaptı yapacağını daha CIA başkanı ayağını tozunu bulaştırmadan Esenboğaya...

Vatandaşı salak sananlar okusun bu yazıyı, siz giderken biz dönüyorduk, sizin gibilerin güya gözümüzden sakladıkarını görmeyi, 40 yıldır dinleye dinleye öğrendik.

Ama nede olsa analar çok evlat doğurur... Eeee başbakanda zaten babasını hayrına istemedi 3 çocuk yapın diye...

Kendini osmanlı sultanı sanmakta nede olsa, e bunuda ancak fetihle mühürleyebilir.

Biz dünyaya getirip, sevip, büyütüp, kalbimizi ortaya koyup adam edelim, beyzade şahsi emelleri için evlatlarımızı kurban etsin.

Yemezler efendi; bu millet 900 yıldır harbediyor harbin ne olduğunu bilir...

Ne zaman gerekli olduğunu da, ne zaman seferber olacağını da !

Sen sultan olasın diye, fetih yapıp tarihe geçesin diye dünyaya getirmiyoruz her biri canımızın parçası olan evlatlarımızı.

Değil biri, bini, milyonları feda olsun bu vatana, ama vatanı vatan bilen, bayrağı bayrak bilen, Türklüğünün farkında, savaşın fakr-u zaruret olmadıkça cinayet olduğunu bilen adamın yoluna feda olsun.

Senin gibi delik ayakkabıyla başa gelip 30 bin dolarlık takım elbiseye terfi eden, tüyü bitmemiş yetimin hakkıyla gemicikler yapan, din - iman diyerek dinsizliğin dikalasını ortaya koyan sefile değil.

30 yıl çarpıştık bu hain köpeklerle 2001 de sınır boyunca durdurduk akınlarını, 2002 de 10 şehidimiz vardı sadece, üstelik yarısıda çatışma değil görev şehidi...

Ve sen geldin ...

Önce açılım dedin 10 köpeği dağdan indirip, devletin hakimini o itlerin ayağına götürdün. Yetmedi zafer kutlamaları yapmalarına izin verdin. Üstelik devletin eliyle salıverdin hainleri.

Tüm operasyonları durdurdun tam da pkk nın can damarları kesilmiş kan kaybından yok olmak üzereyken hemde... Can suyu verdin hain soylarına tam 7 yıl orduya - askere engel olarak.

Birde tuttun "ordu yangelip yatma yeri değildir" dedin şehidin ardından utanmadan. Oysa o garibim vurulmuş tertemiz anlından uzanmış vatan toprağına yatarken daha kanı kurumadan.

Oda yetmedi sana ! Tuttun apo canavarına sayın denmesi gerektiği konusunda kanun bile yaptın... Helal sana.

Ama duuur inadına yola devam dedin...

Biz saf saf içerde yatar sanırken kansız elebaşını sen yatlarda gezdirdin, devlet konak evlerinde ağırladın şerefsizi...

Ama yola devam hemde inadına ... Kime inatsa bu ...

Şimdi İran devlet, ki ne devlet helal olsun farisilere... Sen düşmanısın... Adam kendi pkksını tertemiz bitirdi, şimdi onun kölesi, sen seyredeceksin pejak vuracak... Bu ne ki daha; Suriyeden gelir oldu yeniden PKK köpekleri. E gelmesinmi, sen adamın teröristini besler eğitirsen oda rahat rahat yapar bunu...

Üstelik o teröristler ceplerinde çil çil abd doları olmasına rağmen senin vatandaşını Hatayda soyarken... "Erdoğan ödeyecek" diyip yediği yemeğin parasını ödemen çıkarken...

Çarpışmada kullanacağı aracı, memleketinin insanından çalıp satan hırsızından 10.000 TL ye satınalıp, polisinin gözü önünde o arabalarla Suriyeye geçip adamları vururken... O da yetmezmiş gibi sağda solda elinı kolunu sallaya sallaya üniformayla dolaşıp alevilerinizi öldüreceğiz diye ünlenirken... Sen getir daha... Anadolunun insanının yüreği büyüktür kucaklar hainleri, katilleri nede olsa...

Buda daha başlangıç kalkmış o çok güvenilir dostun Barak emminin yanında sanıp kendini, Rusya ve Çini karşına almışsın birde.

Eee cihan padişahı olmak kolay değil dimi.

Tek sorun sen ayağındaki pabuçları bile yönetemezsin geçtim kendini Kanuni sanmanı.

Noldu ...

Suriye olayı patladı elinde...

Alternatif plansa "na mevcut" (özellikle osmanlıca yazdım malum "Türkçe" anlam itibarıyla sana göre değil, nede olsa seccadeni serebildiğin her yer vatan sana ) bakalım CIA başkanı ne görev tevdi edecek  !

Allah sonumuzu hayır eder iyişallah çünkü kılavuzu karga olanın ... gerisini sen getir çok bilen amca...

Uzun lafın kısası ya çek git edebinle adabınla, yada gidermeyi bilir elbet bu millet haceti...

Yazarın notu : Bunca laftan sonra içim bir rahatladı anlatamam. Şimdi al benide silivrideki vatan perverlerin yanına koy gam yersem na-merdim. Ha boşuna tazminat davası açmaya kalkma zaman kaybı olur çünkü sana verecek bir canım var oda bu vatana feda olsun...

Bu Duyduğum Devrimin Ayak Sesleri Mi ?

Dün hayatım boyunca belkide en fazla heyecan duyduğum, uzun zamandır ilk defa umutlanabildiğim muhteşem bir gündü dostlar.

Peki neydi beni bu denli heyecanlandıran.

Son yıllarda gün geçmiyor ki milli kazanımlarımızı elimizden alan bir kanun hükmünde kararname çıkmasın, neredeyse gün geçmiyor ki ister ergenekon olsun ister balyoz, ister kimi bilmem ne bela bir soruşturma ile generallerimiz, subaylarımız, aydınlarımız yazarlarımız silivri yada hastal'a atılmasın, her gün birileri çıkıpda Atamıza dil uzatmasın.

Cumhuriyet heyecanı ve inancıyla yetişmiş bizler ülkemizi giderek bir karanlığa sürükleyen AKP 'nin ve suç ortaklarının sebep olduğu bunalımı her gün yaşamaktan ve hiç bir şey yapamamaktan giderek umutsuzluğa kapılmaya başladık.

Emperyalizmin bölgedeki taşeronu ve maşası olan Ak pak geçinen bir takım hainler ve yetmez ama evet diyecek kadar cehalet içerisindeki, çıkarlarına köle olmuş, kendilerini aydın sanan, Türk Milletinin kanını emmekten çekinmeyen sülükler şimdi de bu milleti başı belli ama sonu belirsiz bir savaşın içine çekmek için canla başla uğraşmaktalar.

Bir yandan ülkenin bölünmesi yolunda BDP ile flört etmekten çekinmeyen baş bakan...

Son çıkartılan adalet yasası ile PKK'lı KCK sanıklarının, ülkesini savunmuş bu uğurda kurban vermiş subaylarımızın - paşalarımızın tutuklu olarak yargılanırken salıverilmesi ve benzeri ardı arkası kesilmeyen olayların Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin lavedildiğini artık ayan beyan ortaya koyduğu bu günlerde biz Cumhuriyetçi, Atatürkçü ve Laik Türkler toplumun vurdum duymazlığı ve sessizliği karşısında karamsarlığa kapılmaktan başka ne yapabilirdik ki ?

Ama dün öyle insanlar ile tanıştım ki tüm umutsuzluğum, tüm kararsızlığım buhar olup kayboldu.

TGB Kısaltması ile tanıdığımız Türkiye Gençlik Birliği başkanı ve Ankara temsilcileri idi tanıştığım insanlar.

Kendilerinden öyle emin ve öyle kesin duruşları vardi ki; karşımda 1919'un kahramanları duruyor sandım bir an.

Bilgiliydiler, yalnızca bilgilimi ? Elbette hayır çok ama çok donanımlıydılar, sınırsız bir farkındalık içerisinde son on yılın muhesebesini yapmış, vatanın artık müdafa edilmesi noktasına gelindiğini, artık mücadelenin kaçınılmaz olduğunu ve kendilerinin bu mücadeleyi demokratik bir ortamda sürdüreceklerini, gerektiğinde ise vatan savunmasında fiilen yeralmaktan çekinmeyeceklerini dile getirmekten korkmuyorlardı.

Yüz binlerce genciz diyordu ve sizin gibi çalışmak zorunda olan aileleri bulunan ve mücadeleye fiilen katkıda bulunamayacak ama davaya gönül veren yüzbinler var. İçlerinde koministler, sağcılar, solcular, laikler, liberaller, islamcılar, milliciler, ulusalcılar var diyordu karşımda 26 yaşında bir genç.

İnanın uzun zamandır duyduğum en güzel sözlerdi bu sözler.

"Türk Devriminin temeli sağlam atılamamış demek ki" diyerek devam ediyor, "ama bu defa biz o temelin çivilerini öyle derine çakacağız ki bir daha asla kimsenin gücü sarsmaya yetemeyecek diye" ekliyordu hemen.

"Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyeti gerekirse tekrar kuracak, Atatürk İlke ve İnkılaplarını ebedi kılacağız" diyerek tamamlıyordu sözlerini.

Sözünü bölmek yada kesmek bir yana nefes almaya bile korktum, susmasın; kalbimin açlığını çektiği o sözlerine devam etsin diye.

Karşımda devleşen ve Atanın gençliğe hitabında işaret ettiği o yılmaz, yıkılmaz iradeyi görmek heyecandan titrememe sebep oldu.

Oysa bizler gençerimize olan inancımızı çoktan yitirmiştik. Bu gençlik mi ? bizi kurtaracak diyorduk.

Daha dün CHP'nin duayenlerine gençler nerde, nerde çocuklarınız, yeğenleriniz, torunlarınız diye soruyordum.

Şimdi o gençlerden biri karşıma çıkmış 1919'un coşkusuyla Mustafa Kemalin Askerleriyiz diyordu...

"Bizler Türk Devriminin Yeni Devrimcileriyiz... Umutsuzluğa Kapılmayın Yarım Kalan Devrimimizi Bizler Tamamlayacağız" dergibiydiler.

Ve orada öyle bir şey gördüm ki tüm bu sözleri mühürlemek istercesine kendiliğinden oluverdi...

Lise 2. sınıf bir çocuk, annesi ile gelmiş TGB ye katılmak istediğini söylüyordu ! Tıpkı 26 yaşındaki ağabeyi gibi inanarak ve adanmışlıkla oradaydı.

Annesine sordum korkmuyormusunuz diye ? "Vatan elden giderse bu çocuklar ellerinde silah cephelerde olmak zorunda kalmayacak mı ?" der gibi baktı anlamlı ve derinden... Ama gözlerinde korkunun esamesi bile yoktu, genç "hayır !" dedi "Kormuyorum Atam Bana Birinci Vazifemin Türk İstiklalini Türk Cumhuriyetini İlelebet Muhafaza ve Müdafa Etmek Olduğunu Söylüyor" diyor ve başı dimdik yukarda, heyecanlı, biraz vakarlı ama kendinden emin ağabeylerinin söylediklerini can kulağıyla dinliyordu.     

Utandım o an. Ailemin başına bir şeyler gelmesin, oğlum babasız - karım kocasız kalmasın diye korkarak yazmaya bir yıldır ara verdiğimi hatırlayıp utandım.

Hemde çok utandım...Taş çatlasın 15 -16 yaşlarındaki bir çocuğun cesaretine sahip olamadığım için utandım. Utandım çünkü bilgim ve imkanım olduğu halde olup bitene bir yıldır sesimi çıkartmayıp sustum.

Bu gençler yüreğimden silinip giden o ateşi yeniden yaktılar sanki. 

Dün bir avuç genç sayesinde Yahya Kemalin akıncıları gibi "çocuklar kadar şendim".

Tek fark; kulaklarımdaki atların nal sesleri değil, yaklaşan Mustafa Kemal Devriminin ayak sesleriydi sanki.