Dün gece yine ulusal kanalda Sayın Ümit Zileli programı sırasında Ankara stüdyosundan Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ'a bağlanarak Suriye hakkındaki görüşlerini istedi.
Sayın Özdağ Ankara ASAM başkanlığı yaptığı sırada tanışma şerefine eriştiğim, Stratejik Araştırmalar ve Jeo Politik konularında fikirlerini takip ettiğim ve genellikle tespitlerinde bu güne kadar yanılmadığını gözlemlediğim gerçek anlamda milletperver ve aydın bir kişiliktir. Dün akşamda bu aydın kimliği tüm debdebesiyle pırıl prırl parlamaktaydı ve öyle tespitlerde bulundu ki tüylerimi yine diken diken etmeyi başardı doğrusu.
Eşşek ve bulamaç adalarından sonra şimdide Nergis adası yunanlılar tarafından işgal edilmiştir dedi. (Bundan bir yıl önce öğrendiğim bu işgal karşısında deliye dönmüş, aramadığım kurum ve parti kalmamıştı netekim bu konuda birde yazı yazmıştım. Ancak farkettimki benim Baldıran olarak bildiğim ikinci ada Bulamaç adasıymış bu vesile ile bu hatamıda düzeltmek isterim. Bu yazımı merak eden arkadaşlar arşiv bölümünde bulabilirler. )
Neyse beni hayrete düşüren Ümit Zileli gibi değer verdiğim bir şahsın bu konudan resmi bi haber olmasıydı ki kendiside "Allah allah nasıl olduda ben bunu atladım, nasıl haberim olmaz" demesiyle Sayın Özdağ "üzülmeyin bu konu bir elin parmağını geçmeyen aydınımız tarafından gündeme getirildi ama onlarında sesi ancak o kadar çıkabildi pek çok insanımız bundan bi haber" dedi.
İşin ilginç yanı 2004 yılına kadar Türklerin
günübirlik pikniğe gittiği adaya bu tarihten sonra Yunan yerleşimi
başlıyor, akabinde Yunan askerinin adaya yerleşmesi, 2008’de Yunanistan
Genelkurmay Başkanı, 2009’da da Yunanistan Cumhurbaşkanı’nın adalara
gidip askerleri ve vatandaşları ziyaret ettmesi, denize haç atma törenlerinin
düzenlenmeside cabası ki bu durumu da Sayın Milletvekili Akçay'dan öğreniyoruz,
Oysa bu adalar 1549 yıllında Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından işgal ve feth eylendiğinden beri Türk toprağı olup ne paris nede lozan antlaşmalarında bunun aksini ortaya koyan maddeler bulunmamaktadır.
Buna rağmen 2012 yılı içerisinde MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay tarafından meclise sunulan soru önergesinde, Akçay bu iki adayla ilgili iddialarını
sıraladıktan sonra Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na, “Adalar hangi ülkeye
ait? Resmi statü nedir? İddialar doğruysa bakanlık ne yapıyor?” diye
sormuş.
Davutoğlunun verdiği resmi cevap oldukça düşündürücü dğrusu ...
Bakan Davutoğlu, soruya verdiği yanıtta, Doğu Ege adalarının aidiyeti
ve silahsızlandırılmış statülerine ilişkin temel belgelerin 1923 Lozan
ve 1947 Paris barış antlaşmaları olduğunu belirterek eklemiş
“Ülkemiz ile Yunanistan arasında Ege Denizi ile alakalı olarak bazı
adacık ve kayalıkların aidiyeti dahil bir dizi sorun bulunmaktadır. Bu
sorunların tümü mevcut diyalog kanalları çerçevesinde bu ülkeyle ele
alınmaktadır. Ülkemiz, bu sorunların tümüne hakkaniyete uygun olarak ve
ülkemizin temel hak vemenfaatleri dikkate alınarak kalıcı çözümler
getirilmesini arzulamaktadır.
Bu milletin evlatları kıbrısta padişahın atlarının nalları toprağa deydi bu toprak artık vatan toprağıdır düşmana bırakılamaz diyerek bir gecede kıbrısı fethederken. Osmanlının devamı olduklarını idda eden bu cibiliyetsizler vatan toprağını kalıcı çözüm arzuladıkları için can düşmanımıza hediye etmekteler.
Vatan evlatları cephelerde çarpışıp can veriyor "Vatan Vatan Diye" her allahın günü bir şehidimizin haberi ile yüreğimiz burkuluyor, ağlumuza ne zaman sıra gelecek diye her ana babanın yüreği güvercin yüreği çırpınıyor, ama bu veled-i zina'lar kutsal vatan toprağını işgal altında bırakmayı bile milli menfaat sayıyorlar.
Yazıklar olsun ecdadın kanıyla suladığı toprakları peşkeş çekenlere, yazıklar olsun susup bunu seyredenlere. Öyle kara günler yaşıyoruz ki 1919 öncesi bile bu denli karanlık ve acz içinde değildi bu millet.
Vatanını seven, vatan toprağını kutsal bilen herkese sesleniyorum susmayın, susmayın çünkü bugün susmak evlatlarımızı sonu gelmez ateş içinde bırakacağımız günlere evet demek olacaktır.
Kıbrısı bile çözüme ulaştıramazken bu adaları savaşmadan nası geri alabileceğiz ? Adama öylece gel al diyerek verirler mi ? Vermezler elbet, sen susar da elinle teslim edersen, demezlermi adama "uyumasaydın artık bizim olanı almak okadar kolay değil" diye !
Elbette bu adaları geri almak artık mümkün olamayacaktır. Olsa bile bedeli çok ağır ve kanla olacaktır.
Ey Türk milleti doğuda PKK ve hükümet büyük kürdistanı kurmak üzereyken, batıda Yunanlı 2004 AB uyum kapsamında hükümetin gizli anlaşmaları ile adalarımızı işgal ederken, Suriye'nin kuzeyinde talabani PKK Kuzey Irak gibi otonom bir bölge oluşturmaya başlamış ve bunuda AKP ile birlikte planlarken sen nasıl uyursun ?
Uyan, silkin at üstünden şu ölü toprağını "Vatan İşgal Altında" kurtar vatan toprağını yoksa ne ezan vatanının üstünde çınlayacak, nede huzur bundan böyle seninle olacak.
85 yıldır süren barış yerini kan ve teröre bırakmadan uyan.